Safranbolu-Amasra Turu

Safranbolu geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kenttir. Sahip olduğu zengin kültürel mirası kent ölçeğinde korumadaki başarısı Safranbolu’yu “Dünya Kenti” ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından “Dünya Miras Listesi”ne alınmıştır.Amasra – Kraliçenin Kenti Amasra’nın ilk adı Sesamos’dur. Unlu coğrafyacı Strabon’a göre Sesamos’u İskitler’in bir kolu olan Amazonlar kurmuşlardı.

TUR PROGRAMI

1. GÜN İSTANBUL -SAFRANBOLU

Belirtilen hareket noktalarında siz değerli dostlarımızla buluşuyor ve Karadeniz zümrüt yeşili Batı kıyılarına doğru yola koyuluyoruz. Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuk sonrası öğle saatlerinde müze kent Safranbolu’ya ulaşmış olacağız. İlk durağımız tarihi 1200’lü yıllara tarihlenen ve gerçek bir Türkmen köyü olarak tescil edilen “Yörük Köyü” olacak, burada çevre gezisinden önce bir öğle yemeği molası verecek ve yöresel lezzetleri tadma şansı bulacağız. Yemek sonrasında köy çamaşırhanesi ve köy evlerini yakından görebilecek ve sonrasında rotamızı Safranbolu’ya çevireceğiz.İlk olarak Köprülü Mehmet Paşa Camii ve avlusundaki Güneş Saati’ni göreceğiz. Aynı camii avlusundaki taş kapıdan farklı bir boyuta geçer gibi Yemeniciler Arastası’na geçiyoruz. Bölgeye has elişlerinin satıldığı arastadan çıkıp, Semerciler ve Demirciler sokaklarının köşesinden geçerek Kaymakamlar Evi’ne yürüyeceğiz. Kaymakamlar evinin gezilmesinin ardından Hıdırlık Tepesi’ne çıkıp safran çayı eşliğinde Safranbolu’yu birde kuşbakışı izleyecek, meşhur saat kulesi ve hükümet konağını fotoğraflayabileceğiz. Hıdırlık Tepe’sinden indiğimiz meydanda Cinci Hanını ve Hamamını görecek ve kısa bir dinlenme molası için asmalar altında bir çay molası vereceğiz. Konaklayacağımız otele yerleşmeden önce önce sayın Çelik Gülersoy’un ülkemize hediyelerinden biri olan Turing Havuzlu Asmazlar Konağı’nı görüyor ve kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Tüm ülkede bulunan yaklasik 50 bin kadar korunması gerekli Kültür ve Tabiat varliginin 1131’i Safranbolu’ dadır. Bu zenginlik kenti bir Müze Kent haline getirmis, korumacılıktakı basarisi ise kente “Korumanın Baskenti” ünvanini kazandirmistir.

2. GÜN SAFRANBOLU – Amasra – ISTANBUL

Otelde yapacağımız leziz kahvaltının ardından konakladığımız otelden eşyalarımızla birlikte ayrılacak ve yemyeşil bir orman içerisinde Amasra‘ya yolculuk edeceğiz. Amasra’ya girmeden önce Bakacak tepesinde bir fotoğraf molası verecek ve dünyanın bilinen ilk dinlenme tesisi olan “Kuş Kayası” anıtını göreceğiz. Karadeniz’in incisi Amasra’da ilk olarak meşhur Sormagir Kalesini göreceğiz. Kemere köprüsünden geçecek “Ağlayan Kaya”dan kiralık dürbünler ile tavşan adasındaki minik tavşanları ve açıklarda oynaşan yunusları izleyebileceğiz.Ardından anakara’ya tarihi Kemere köprüsü ile bağlanan Boztepe’nin dar sokaklarında turlayıp deniz kokusunun efsunladığı Amasra manzarası eşliğinde bir çay molası vereceğiz. Kiliseden dönüştürülen şirin Fatih Camii‘ninde görülmesinin ardından dönüş yolunda Tahtacılar Çarşısında alışveriş molası veriyoruz. Geç öğle yemeği molası sonrasında Amasra’yı doya doya yaşayıp akşama doğru İstanbul’a hareket ediyoruz.

SAFRANBOLU VE AMASRA HAKKINDA

Kentin ününü olusturan Safranbolu Evleri 18.ve 19.yy. Türk hayatinin geçmisini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yasama biçimini yansitan mükemmel mimarlik bilgisi ile yapilmislardir. Yaklasik 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadir. Bu evlerin 800 kadari yasal koruma altindadir. Geriye dogru 3000 yillik tarihi geçmise sahip olan Safranbolu pek çok uygarliga ev sahipligi yapmis ve günümüze bir kültür zenginligi olarak ulasmistir. Özellikle Osmanli döneminden kalma han, hamam, cami, çesme, köprü ve essiz konaklar gelenlere hayranlik uyandiracak niteliktedir.

Amasra – Kraliçenin Kenti Amasra’nin ilk adi Sesamos. Unlu cografyaci Strabon’a gore Sesamos’u Iskitler’in bir kolu olan Amazonlar kurmuslardi. Ilk donem kaynaklarinda Sesamosun ne anlama geldigine rastlanmaz. Amasralilar bu adin her bahar Boztepe yamaçlarini örten yabani susam çiçeklerinden dogmus olabilecegini anlatirlar. Kent 300 yiil kadar Fenike egemenliginde kalmistir. Sesamos o devirlerde, canli bir pazar yeri ve islek bir iskeleydi. MÖ 9. yüzyilda Fenike Karadeniz kolonilerini terk edince kent Iyonlar’in egemenligine girdi. Bugünkü Amasra’yi Iskender’in baldizi Iranli Kraliçe Amastris kurdu. Basindan bir kaç evlilik geçen Amastris, son kocasi Denys tembellik hastaligina tutulup, sismanliktan kimildayamaz hale gelince yönetime el koydu. Sesamos’a çekilip buranin imarini baslica amaç edindi. Amastris’in ölümünden sonra kent Pontus yönetimine geçti. Bu dönem Amasra’nin refah çagi olmustur. Pontus’un Roma’ya yenilmesinden sonra Sesamos (Amastris veya Amasra), Marmarali korsanlar tarafindan yagma edildi. Daha sonra Romalilar kapsamli bir imara giristiler. Roma egemenligi 500 yil kadar sürdü. Kent Roma’dan sonra Bizans yönetimine geçti. Ekim 1460 tarihinde Fatih kenti Osmanli topraklarina katti