Konya turu

KONYA, M.Ö. 7000’li yıllardan itibaren, insanlık tarihi açıdan önemli medeniyetlere sahne olmuş, oldukça zengin bir kültürün izlerini bağrında taşıyan, Mevlana gibi yetiştirdiği İslam büyükleri ile gönülleri fetheden, tarihi ipek yolunun ticaret ve konaklama merkezi olarak adeta bir müze şehir kimliğine sahip olan istisna bir şehirdir. Türk târihinin en eski ve kıymetli eserlerini sînesinde barındıran Konya, ayrıca bir gönül diyârıdır. Konya’nın eski çağlardan, günümüze değin çok fazla değişime uğramayan ismi vardır.

TUR PROGRAMI

1. Gün İSTANBUL – KONYA

Belirtilen hareket noktalarında siz değerli dostlarımızla buluşuyor ve Şems hazretlerinin aşkı arayıp Mevlana’yı bulduğu Konya’ya doğru yola koyuluyoruz. Sabahın ilk ışıklarıyla kahvaltı molası vereceğiz. Yaklaşık 8 saatlik yolculuğumuz ardından Ankara – Gölbaşı Kulu üzerinden Konya’ya varıyor ve lisanslı lokal rehberimizle buluşuyoruz. Konya turunda ilk durağımız büyüleyici çinileriyle 1251 senesinden beri ayakta olan Karatay Medresesi olacak. Turumuza, yapımındaki taş işçiliğinin zarafetiyle sizleri büyüleyecek olan İnce minareli medrese ile devam ediyor ve sonrasında 1220 senesinde Alaeddin Keykubat tarafından tamamlanan Alaeddin Camii ve üzerinde yükseldiği Alaeddin tepesini geziyoruz. Konyanın manevi önderlerine geldi sıra. İlk olarak aşkı Konya’ya getiren Tebrizli Şems’i ziyaret edecek, ardından metafizik tasavvuf ve Vahdet-i Vûcud düşüncesinin öncülerinden Konya’nın Mevlana hazretlerinden önceki manevi lideri Sadreddin Konevi hazretlerinin türbesi ve camiini görme imkanı bulacağız.

Mevlana müzesinde ruhumuzu doyurmadan önce, çokça acıkan karnımızı doyurmaya ne dersiniz? Buraya kadar gelip de Konya’nın meşhur etli ekmeğini yemeden gitmek olmaz, hele bide yanında köpüklü bir ayran varsa… Burnunuza aşk kokusu mu geliyor? Evet, Mevlana dergahına yaklaştık. Yeşil kubbesi, misk kokusu içerisinde bir gönüller sultanı, Mevlana Celaleddin-i Rûmi Hazretleri. Bunca yerli, yabancı turisti buraya çeken nedir ? Aşk mıdır? Kime duyulan aşk tır? Konaklayacağımız otele gitmeden önce Meram bağları ve Tavus baba türbesini ziyaret edeceğiz. Konya turu devam ediyor.

Bugün çok yorulduk, biliyoruz ama eşyalarımızı otele bırakıp akşam yemeğimizi yedikten sonra sizinle günün son aktivitesini yapacağız. Sema töreni. Mevlana Kültür Merkezine gidiyor ve gerçek bir sema töreni izledikten sonra tekrar otelimize dönüyoruz. ( Bu sema töreni MKM tarafından bazı durumlarda iptal edilebilmektedir)

Konya’nın eski çağlardan, günümüze değin çok fazla değişime uğramayan ismi vardır. Söylentiye göre; eski çağlarda kente zarar veren bir canavarı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılmış, bunun üzerine de bu olayı anlatan bir resim çizilmiştir. Bu anıta da İkonion ismi verilmiştir. Zamanla İkonion adı, İcconium’a dönüşmüştür.

2. Gün KONYA – Çatalhöyük – İSTANBUL
Sabah kahvaltısı sonrasında otelimizden ayrılıyor ve tarihi M.Ö 8,000’e dayanan, insanoğlunun ilk kez göçerlik ten yerleşik hayata geçtiğine inanılan bölgeye, Çatalhöyük’e gidiyoruz. Kült odaları, öldükten sonra ev tabanına gömülen aile bireyleri, içerisine damdan girilen evcikler ve daha birçok şey burada sizi bekliyor, hem de hepsi gerçek ! Çatalhöyük gezimiz sonrasında Konya turunu bitiriyoe ve İstanbul’a dönüş için hazırlanıyor ve saat 15:00 civarında yola koyuluyoruz.

KONYA HAKKINDA

NEOLİTİK BİR KENT ; ÇATALHÖYÜK

İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti, Güney Anadolu Platosu’nda yaklaşık 14ha.lık bir alan üzerinde yer almaktadır. İki höyükten oluşan Çatalhöyük Neolitik Kenti’nin daha uzun olan Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer almaktadır. Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır.

Çatalhöyük’teki içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşim ünik bir özellik sergilemektedir. Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır.